Merhaba, ben Mustafa Haluk Saran.
Hayat bir yolculuk…
Her durağında bir hikâye, her anında bir iz bırakıyor insanda.
Ben de bu yolculukta biriktirdiklerimi, düşündüklerimi, hissettiklerimi ve yaşadığım anları sizlerle paylaşmak istiyorum.
Yazmayı, fotoğraf çekmeyi, üretmeyi ve yeni yerler keşfetmeyi seven biriyim.
Bu site, tüm bu tutkularımın bir araya geldiği sade, samimi ve paylaşmaya açık bir durak olacak.
Siz de bu dijital yolculukta bana eşlik etmek isterseniz, kapım her zaman açık.
Yazmak, benim için sadece bir ifade biçimi değil; aynı zamanda bir yolculuk, bir keşif.
Kelimelerle kurduğum bu dünyada, düşüncelerimle dans ediyor, duygularımı notalara dönüştürüyorum.
Yaşanmışlıklarımı, gözlemlerimi ve hayata dair birikimlerimi kimi zaman derinlemesine, kimi zaman sade bir dille paylaşıyorum.
Her yazımda biraz kendimden, biraz da kendinizden bir şeyler bulacağımıza inanıyorum.
Fotoğraf benim için sadece bir görüntü değil; bir bakışı, bir hissi, bir anı yakalama hâlidir.
Her karede o âna ait bir duygu, bir ışık kırılması ya da gözden kaçan bir detay saklıdır.
Işığın dansını, renklerin oyununu ve zamanın durduğu o anları yakalamaya çalışıyorum. Bu uğraş, benim için hem bir keşif hem de bir keyif kaynağı.
Dünyayı nasıl gördüğümü, neleri önemsediğimi, neyin kalbime dokunduğunu kaydettiğim karelerle anlatmak istiyorum.
Siz de belki o karelerden birinde kendi duygularınıza rastlarsınız.
Müzik ruhun gıdasıdır derler. Çok doğru söylemişler.
Müziğin her türlüsüyle, özellikle de çoksesli müzikle ilgileniyor, seslerin uyumunda yaşamın derinliğini hissediyorum.
Dinlemenin ötesinde, söylemenin de içsel bir temizlik olduğuna inanıyorum.
Bazen bir notaya dönüşüyor; bazen de o notanın titreşimlerinde kayboluyorum.
Yeni yerler görmekten, yeni hikâyeler duymaktan ve yaşadığım anları anlamlandırmaktan büyük keyif alırım.
Gezginlik benim için sadece coğrafi bir hareket değil; kültürel bir farkındalık, ruhsal bir genişlik, bir felsefe, bir yaşam tarzıdır.
Yolların ve yerlerin bana fısıldadığı sesleri duyabilmek için bakmaya değil, görmeye çalışırım.
Ve elbette teknoloji…
Elektronik mühendisliği geçmişim, hayatım boyunca bana sistemli düşünmeyi ve yeniliğe açık olmayı öğretti.
Prototiplerden yapay zekâya uzanan bir keşif alanı benim oyun bahçem gibi.
Hâlâ üretiyor, deniyor, bozuyor, yeniden kuruyorum.
En güzeli de, torunuma ve ilgi duyan tüm takipçilerime bu merakı aktarabiliyor olmak.
Tüm bu alanlarda bulduklarımı, yaşadıklarımı, ürettiklerimi bu dijital dünyada bir araya getiriyorum.
Gözlemler, düşünceler, anılar, projeler, sesler ve görüntülerle örülmüş bir dünya bu.
Her şey hâlâ gelişim sürecinde, ama yolculuk çoktan başladı.
Zaman içinde bu dünya büyüyecek, çeşitlenecek. Belki bir gün bir üyelik sistemi de olacak.
Ama şimdilik sadece hoş geldiniz demek istiyorum…
Dijital dünyama hoş geldiniz!
Haydi!, buyurun içeri…