Doğanın Döngüsünde Gizlenen Mesaj: “Sarmal”
Bu kareyi çekerken, sadece o anı yakalamak istemiştim. Yağmurla yıkanmış yolun kıvrımları ve doğanın huzurlu uyumu bana; çekeceğim fotoğrafımın kendisini anlatıyormuş gibi olacağını hissettirdi. Aslında, çekim sırasında çok düşünmedim; gördüğüm sahne o kadar netti ki, sadece bu anı bir hikâye gibi kaydetmek yeterliydi.
Eve gelip fotoğrafımı bilgisayarıma yüklediğimde, aslında o an fark etmediğim detayları görmeye başladım bir anda. Gökyüzü, ağaçlar, çayırlar, tahta çit ve yolun kıvrımları… Sanki hepsi, görünmez bir bağ ile birleşip kocaman bir sarmal oluşturmuştu. Yolun kıvrımları, sadece fiziksel hareketimizi değil, bir yaşam döngüsünü temsil ediyor gibiydi. Doğa ve insan yapımı unsurların bu kadar uyum içinde olması o an beni derinden etkiledi.
Birlikte Var Olmanın Güzelliği
Bu karede beni en çok etkileyen şey, unsurların birbiriyle konuşuyor gibi görünmesiydi. Çayırlar ve ağaçlar doğanın kendi dengesini gösterirken, tahta çit bu doğal uyuma insan elinin küçük ama düzenli bir dokunuşunu eklemişti. Yol ise, tüm bunların içine zaman kavramını getirmiş; bizi bir yerden alıp başka bir yere götüren, dönüşümlerin ve değişimlerin yolu haline dönüşmüştü. Hepsi bir bütünün parçası olarak yerli yerinde durmaktaydı. Bu anı yakalamak bana insanın doğayla olan ilişkisini ve bu ilişkinin ne kadar kırılgan ama bir o kadar da güçlü olduğunu düşündürdü.
Hayatın Döngüsü
Sarmalın kendisi, hayatın dönüşümünü, inişlerini ve çıkışlarını hatırlattı bana. Her kıvrım, yeni bir başlangıcı işaret etti. Bu fotoğrafım, hayatın sadece doğrusal bir yolculuk olmadığını, bazen kıvrımlarla, inişlerle, çıkışlarla, hatta kimi zaman duraklamalarla dolu bir hikâye olduğunu gösterdi. Her dönüş, beni geçmişin izlerini bırakıp yeni bir hikâyeye başlamaya çağırıyor gibi hissettim.
Sonsuzluğa Açılan Bir Pencere
Gökyüzü, bu fotoğrafımda sessiz ama güçlü bir anlatıcı gibi yer almış. O sonsuz mavilik bana hep sonsuzluğu ve özgürlüğü hatırlatır. Ağaçlar ise, köklerini derinlere salmış bir sabrın ve dayanıklılığın simgesi. Yol ve doğanın bu uyumu, bana her şeyin bir bütünün parçası olduğunu anlatıyor gibi. Hayatta ne kadar farklı yollara saparsak sapalım, her şey sonunda bir noktada birleşiyor.
Bu fotoğrafıma her bakışımda, sadece dış dünyayı değil, içimdeki huzuru ve döngüyü de yeniden hissediyor fotoğrafımda yeni yeni, farklı farklı şeyler görüyorum, hissediyorum. Atomik galaksilerden, astronomik galaksilere kadar anılar, hayaller canlanıyor, yaşamımın dönüşlerini ve bu dönüşlerin beni nasıl şekillendirdiğini bir kez daha hatırlatıyor. Doğa ve insanın uyum içinde olduğu bu an, bana varoluşun ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha gösteriyor.
İnsanın varoluşu; gökyüzündeki genişlik, topraktaki dayanıklılık, sudaki akıcılık ve doğadaki hayat ile birlikte anlam kazanıyor.