KFS0105

1. Kişisel Sergimden Fotoğraf #5

Bir Pazar sabahı, dostlarla birlikte keyifli bir gezi için Beypazarı’na doğru yola çıktık. Şehrin hengamesinden uzaklaşarak, doğanın kucağına attık kendimizi.
Gezerken, gözlerim bir ağaca takıldı. O an, sanki o ağaç bana kendini anlatmak için orada özel olarak bekliyormuş gibi hissettim. Ana dalların gövdeyle birleştiği yerde kabukları dökülmüş, ağacın dokusu inanılmaz bir görüntü oluşturmuş. Pek çok kavisli çizginin arasında merkezi konumda birbirine yakın duran iki budak ve altında biraz derince kavisli bir yarık sanki dünyanın ağırlığı altında ezilmiş, bitkin, bezgin, ağlamaklı bir ifadeyle bir yüz oluşturmuş, adeta bana bir şeyler anlatmak istercesine bakıyor gibiydi.

Dikkatle yaklaşıp, o muhteşem dokuya avucumu dokunduğumda, sanki ağaç yaşadıklarını bana aktarmak istiyormuş gibi hissettim. O his, binlerce hikayenin izlerini taşıyor gibiydi. Bu ağaçla derin bir bağ kurmuş gibiydim. Sanki bu yörede yılların yaşanmışlıkları, sevinçleri, kederleri, hüzünleri, buruklukları bu ağacın yüzünde ifade bulmuş gibiydi. Burada yaşayan insanların hayatlarının bir parçası olmuş, onlara sığınak olmuş, sessizce kim bilir nelere tanık olmuştu.

Bu anı yakalamak için fotoğraf makinemi kavradım ve o masum görüntüyü ölümsüzleştirdim. Bu fotoğraf ile, sadece bir görsel anlatım değil, aynı zamanda ağacın içinde taşıdığını sandığım duyguları da aktarabilmişimdir umarım.

Şimdi bu yazdıklarımı okuduktan sonra bu fotoğrafa tekrar baktığınızda, o ağacın derinliklerindeki hikayeyi hissedebiliyor, dökülen kabukların anlattığı geçmişin hikayesini duyabiliyor musunuz? Sadece bir ağacın görüntüsünü değil, aynı zamanda yaşamın karmaşıklığını, insanın iç dünyasını ve doğanın gücünü hissedebiliyor musunuz?